8 Temmuz 2018 Pazar

SÖZ VE SÜKUTUN RENKLERİ / FATMA BARBAROSOĞLU

Yaşadığımızın farkına varmak için daima hatırlatmalara ihtiyacımız var. Bu hatırlatma bzen yitirilmiş bir sağlık, bazen yitirilmiş bir dost olsa da, biz kaybettiğimiz şeyin ardından delice bir yaşama isteği duyar.

Yıllar sonra bir üniversite öğrencisi olarak ziyaretine gittim. Hasta yatağında bitkin bir şekilde yatıyordu. "senin için değildi"dedi. "Torunlarım için. Ben senin için zaten uzakta syaılırdım. Ama torunlarıma kendi tecrübelerimi kendim olarak anlatsaydım etkili olmazdı. Tecrübe istifade edilmek içindir. Benim tecrübelerim torunlarım için bir yk değil, bir ışık olsun istedim."


Bizden bekledikleri hata yapmamayı öğrenmek değil, aşk ve vecd ile tövbeyi öğrenmektir. Tövbe etmesini bilenlerin hatalarının bile bir değeri vardır çünkü.

Hür vicdanlar daima muhalefettedir. Hem iyinin iyisini gözlemek için, hem de kitlenin kucaklayamadığı mazlumları ve masumları kucaklamak için.

Düşünülürse anlaşılır ki, "şimdi" anlatılması en zor olandır. Ne yapılmışın tecrübesi, ne yapılacak olanın heyecanı vardır onda. Yaptım ve yapacağım demek, yapıyorum demekten daha kolaydır. Çünkü yapıyorum dediğiniz an mesuliyeti en fazla hissettiğiniz andır. Ve galiba "şimdi napıyorsun" sorusunun en can sıkıcı tarafı o mesuliyetin başkaları tarafından hatırlatılmasıdır. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder