Başkalarının kendileirni anlatmalarına fırsat veriniz. Unutmayınız ki insanlar en çok kendilerini severler. Herkesin en beğendiği isim kendi ismidir. Bir grupla fotoğraf çektiren bir insan, resmi eline alınca önce kendine bakar.
Okumayan insan, zihnini çalıştırmıyor, fikir jimnastiği yapmıyor demektir. Bir kitap veya yazı okuduğumuz zaman, onu kaleme alan yazarla sohbete dalmış oluruz. Okuduğumuz metin bize yazarın düşüncelerini söyler, biz de o fikirleri zihnimizde tartarız, kabul veya reddederiz ki böylece biz de düşünmeye başlarız.
ali erkan kavaklı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ali erkan kavaklı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
13 Mayıs 2016 Cuma
10 Nisan 2016 Pazar
BAŞKALDIRIYORUM / ALİ ERKAN KAVAKLI
Batılı insan ikiş ölçü kullanır. Bir, kendine layık ölçüleri. Yani birinci sınıf insana layık olan ölçüleri. İki, başkalarına layık gördüğü ölçüler. Neden? Batılı egoist ve emperyalist.
Dinin ilerlemeye engel olduğu tezi de Almanya gerçeğiyle çelişiyordu. Almanya kalkınmış bir ülke. Kendi insanına iş ve ekmek verdiği gibi Türkiye, Yugoslavya, İtalya, Yunanistan gibi birçok ülkeden insan getirmiş, onları da doyuruyor.
Senel abi Ömer'ül Faruk camisi derneğinde. Oraya tapulu. en iyi bizim cemaat diyor. Orada da bol bol öteki camileri tenkit var. Kimseyi beğenmeme var. Gençlere sahip çıkmıyor. Gasthouslarda, kahvelerde, televizyon karşısında çürüyenleri kurtarmaya yönelik bir çalışma yok. Cenneti parsellemişler, kendi cemaatlerinden başkasını sokmayacak kadar öteki Müslümanlara öfkeliler.
Siemens müdürü olarak Irak ve İran'da bulundum. Bizim politikacılar, oralara giderler, önce yer içer ve ticaret antlaşması imzalarlar, iş kurma alanı ararlar. Her şey bittikten sonra, göstermelik insan haklarından söz ederler. ABD ve Avrupa oraların hep pazar kalmasını ister. Kalkınıp kendilerine rakip olmasını ve kafa tutmasını değil.
Dinin ilerlemeye engel olduğu tezi de Almanya gerçeğiyle çelişiyordu. Almanya kalkınmış bir ülke. Kendi insanına iş ve ekmek verdiği gibi Türkiye, Yugoslavya, İtalya, Yunanistan gibi birçok ülkeden insan getirmiş, onları da doyuruyor.
Senel abi Ömer'ül Faruk camisi derneğinde. Oraya tapulu. en iyi bizim cemaat diyor. Orada da bol bol öteki camileri tenkit var. Kimseyi beğenmeme var. Gençlere sahip çıkmıyor. Gasthouslarda, kahvelerde, televizyon karşısında çürüyenleri kurtarmaya yönelik bir çalışma yok. Cenneti parsellemişler, kendi cemaatlerinden başkasını sokmayacak kadar öteki Müslümanlara öfkeliler.
Siemens müdürü olarak Irak ve İran'da bulundum. Bizim politikacılar, oralara giderler, önce yer içer ve ticaret antlaşması imzalarlar, iş kurma alanı ararlar. Her şey bittikten sonra, göstermelik insan haklarından söz ederler. ABD ve Avrupa oraların hep pazar kalmasını ister. Kalkınıp kendilerine rakip olmasını ve kafa tutmasını değil.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)