yakup kadri karaosmanoğlu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yakup kadri karaosmanoğlu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Temmuz 2018 Çarşamba

YABAN / YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU

Yakıp yıkarken hayvanlaşan insanlar, ateşle, talanla teskin edemedikleri kötü hırslarını, nihayet hayvanlığın en yüksek bir ifadesi olan cebri temellükle yatıştırırlar.

Asıl mutlu açlardır, zira doyunacaklar. Asıl mutlu çıplaklardır, zira giyinecekler. Asıl mutlu zülüm görenlerdir, zira adalete kavuşacaklardır

Bir insan tasavvur edin ki hangi ırktan, ne cinsten olduğu belli değildir. Kendi vatanı addettiği memleketin dibine doğru ilerledikçe, kendi kökünden uzaklaştığını hissediyor. Hissetmese bile etrafında nasıl olan boşluk, soğuk ve itici hava, ona her an kendi toprağından sökülmüş bir aykırı, bir acayip nebat olduğunu bildiriyor.

Türk "entelektüel" i Türk aydını, Türk ülkesi denilen bu engin ve ıssız dünya içinde bir garip yalnız kişidir.

Anadolu halkının bir ruhu vardı; nüfuz edemedin. Bir kafası vardı; aydınlatamadın. Bir vücudu vardı; besleyemedin. Üstünde yaşadığı bir toprak vardı; işletemedin. Onu, hayvanî duyguların, cehaletin, yoksulluğun ve kıtlığın elinde bıraktın. O, katı toprakla kuru göğün arasında bir yabanî ot gibi bitti. Şimdi elinde orak, buraya hasada gelmişsin! Ne ektin ki, ne biçeceksin?...

27 Ağustos 2015 Perşembe

SODOM ve GOMORE / YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU

Aşk her şeyden evvel hissi bir alışkanlıktır. Gözlerimiz belli bir güzelin yüzüne alışır, muhayyilemiz belli bir hava içinde sarılı kalır, kalbimiz yalnız bir sesin bir ismin tiryakisi olur ve işte, bunu değiştirmek zorunluğu baş gösterince insan kendisini çırılçıplak soyulup evinden sokağa atılmış, kimsesiz, avare yaşamaya mahkum olmuş hisseder.

...bundan sonra Türklerle iyi geçinmek siyasetine eğilmemizi emrediyor. Lakin bu demek değildir ki, Türklere samimi bir sevgiyle bağlandım. Hayır, aziz anneciğim böyle bir propagandaya hiçbir iyi İngiliz'in kalbi uymaz. Aslan veya kaplan cinsinden bir yırtıcı mahluku kırbaçla, sopayla, demirle zapt edemediğimiz ve yatıştıramadığımız yerde, bilgili okşamalarla büyülememizin imkanı vardır.

Sami Bey, Tanzimat devrinin meydana attığı o biçim alafranga Türklerdendir ki, Türkten başka her milletin gücüne inanırlar ve Türklere ait meselelerin mutlaka başkaları tarafından halledilebileceği fikrindedirler.

Nişantaşı'nın ve Şişli'nin çoğu şuh ve genç kadınları hanım ninelerin bol ve siyah çarşafları içinde yüzleri kalın peçelerle örtülü sarılmış, bohçalanmış birer gümrükten eşya haline giriverdiler. Bu kadınlar da mukaddes vatan kapısının anahtarlarıyla bir oyuncak gibi oynayan ve namuslarını yok pahasına yabancılara satan birtakım beyinsiz mahluklardır.