12 Şubat 2016 Cuma

ALEMDAĞ'DA VAR BİR YILAN / SAİT FAİK ABASIYANIK

 Okumuş yazmışa benzersin de... 
_ Ne olacak okumuş yazmışa benzersem?... 
_ Okumuş yazmış adam öğüt vermez de, dedi. 
_ Ya ne yapar? dedim. 
_ Adamı anlar, dedi, ne yapacak.


_ Neden denizde insana ölüm korkusu gibi bir şey geliyor?
_ Ölüm korkusu değil o, dedi, akıl korkusu.
_ Ne demek o Barba?
_ Denizde kafa başka türlü,karadakinden başka türlü işler.Karada çare elini uzatsan elindedir.Ama bir sandalın içinde çaresizliğin elindesin.

Onu atmosferimize alıştırdığımız gün bayramlar edeceğiz. Elimize görünüşü dehşetli, korkunç, çirkin ama aslında küser huylu,pek sakin, pek korkak, pek hassas, iyi yürekli, tatlı ve korkak bakışlı bir yaratık geçirdiğimizden böbürlenerek onu üzmek için elimizden geleni yapacağız. Şaşıracak, önce katlanacak. Onu şair, küskün, anlaşılmayan birisi yapacağız. Bir gün hassaslığını, ertesi gün sevgisini, üçüncü gün korkaklığını, sükunu kötüleyecek, canından bezdireceğiz. İçinde ne kadar güzel şey varsa hepsini birer birer söküp atacak. Acı acı sırıtarak İsa'nın tuttuğu belinin ortasındaki parmak izi yerlerini, mahmuzları, kerpeteni, eğesi, testeresi ve baltasıyla kazıyacak. İlk çağlardaki canavar halini bulacak. Bir kere suyumuza alışmayagörsün. Onu canavar haline getirmek için hiçbir fırsatı kaçırmayacağız. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder