30 Ekim 2015 Cuma

KARDEŞLİK ÇAĞRISI / RAMAZAN KAYAN

İşte kardeşlik acziyeti ile başlayan kardeşlik açmazı. Tehlikeli sinyal şudur, "içe kapanma","eve kapanma","işe kapanma","kapalı kardeşlik". Kayıplar böyle başlıyor. Arzuladığı ortamı bulamamanın getirdiği kopuş.

Banka cüzdanları, kredi kartları, çek koçanları hayatımıza öylesine girdi ki, bir yoksula vermek için üzerinde sadaka verecek para bile bulamaz hale geldik. İnternet sitelerinde dünya vatandaşlığına koşarken, yanı başımızdaki kardeşlerimizi kaybediyoruz.

Bu sınavda hanım kardeşlerimiz ne durumda? Bacılarımızın dünyası çok mu farklı? Onlardaki kapris, kompleks, hırs daha da endişe verici...İslami amaçlı buluşma ortamlarında bile dedikodu, kulis, koğuculuk sınır tanımıyor. Öyle ki dedikodu dünyalarına erkekleri de çekebilen becerikliler. Eşini taksitli hayata mahkum kılan bacılar. Özel hayatından ve özel ihtiyaçlarından başka bir şey düşünmeyen hanımcıklar. Elleri nasırlı bacılarını hor gören, annelerinden bile ar duyan yeni yetme bayanlarımız.

İnsanlar arasında katılıp onların eziyetlerine sabreden mümin, insanlar arasına katılmayıp onların eziyetlerine sabretmeyen müminden daha hayırlıdır. (Tirmizi)

Keşmirli kardeşlerimizin çilesini dillendirirken, keşke biraz da kenarımızdaki çaresiz kardeşlerimizi dinlemeye zamanımız olsa. Sınır ötesi Müslümanların kardeşliğinden gündem açmak daha kolaycı bir tercih olsa gerek. Çünkü fiili sorumluluklar hemen karşımıza çıkmıyor yada sarılabileceğimiz gerçekler bulmakta zorlanmıyoruz.

Sınıflı bir dünyanın uzaklaşan kardeşleri için yakınlaşma ortamıdır mescit. Caprice'deki kardeşle, gecekondudaki kardeşin buluşma noktası cemaatle namaz.

Erkek ve kadınımız, eş olmadan önce kardeş olmayı öğrenselerdi "kardeşlik aşkını" özümsedikten sonra hayat arkadaşı olmaya karar verselerdi, bugün hayatı birbirlerine çekilmez kılarlar mıydı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder