İslam'ın mücerret doğrularına karşı fazlaca bir hassasiyet göstermeyen günümüz cahiliyesi, iş bu doğruların sonuçlarını ilan etmeye ve uygulamaya gelince birden bire İslam düşmanı kimlikleirni açığa vuruveriyorlar.
Batı insanı, İslam'ı reddederken bilinçi bir tutum içindedir. Batılılaşmış insanın tutumuysa, sadece bir kör inanç halinde belirmektedir. Batılı neyi niçin reddettiğinin bilincindedir. Batılışamış insanda sadece anlamadığı için reddetmektedir. Fakat anlamak için en küçük bir heves belirtisi de göstermemektedir. Batılılaşmış insanın zihniyetinin temelinde dinle dünya işlerinin birbirinden ayrı olduğu hususunda değişmez önyargı vardır.
Demek ki, Müslümanlar kendilerine hiç kimsenin bir lütuf ve ihsan olarak bahşetmediği, bu yüzden de kimseye boyun eğmek zorunda kalmayacakları bir özgürlüğü kullanacaklardır.: Müslüman olma özgürlüğünü.
Ben insana Racine'i yada Theokritus'u bilince kültürlü olur demiyorum. Bence kültürlü insan dünyadaki durumunu anlamasına yarayan bilgiyi ve yolları edinmiş insandır. (Sartre)
Dilimize git gide yerleşmekte olan "din adamı"sözünün Müslümanlar tarafından böyle bir tamlamanın artık yadırganmadan kullanılabilmesi, Müslümanların farkında olmadan bir başka kültürün diliyle konuşmaya başladıklarının, kendi terimleir yerine bir başka kültürün terimlerini ikame ettiklerinin göstergesidir.
Mevcut hayat tarzı içinde insan kendini eşyaya hükümran sanmaktadır. Her fert, kendi ekonomik bağımsızlığını istemektedir. Eşya hevesi gitgide artmaktadır, fakat bu hevesine bir sınıf çekmeye gücü yetmemektedir, daha doğrusu bu hevesi için bir sınır olabileceğini tahayyül edememektedir.
İhtiyaçlar sonsuzdur varsayımından yola çıkanların gözünü bu dünyanın hiçbir şeyi doyurmaya yetmiyor ama yetinmesini bilenler sahip oldukları nimetlerin şükrünü nasıl eda edeceklerini bilemiyorlar.
Artık minicik çocuklar bile "para kazanmak" yahut vurgun vurmak sevdasındadır. Cikletler artık çiğnenmek için satın alınmıyor. Paketlerin içindeki numaralı resimleri biriktirip bir seriyi tamamladıktan sonra çıkacak bisikletler için alınıyor. Banka kumbaraları çocuklar için tefecilik, ihtikar egzersizleri yaptırıyor.
Kendisine Müslümanım diyen herkesten bilerek yada bilmeyerek 'mükemmel insan numunesini' göstermesi beklenmektedir. Herhangi bir insanın zaaflarından doğan kusurları bağışlanmaktadır da, kimse Müslümanın da zaaf gösterebileceğini kabul etmek istememektedir. Müslümanlar da kendi aralarında böyle ayrımlar yapmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder