27 Mayıs 2016 Cuma

ADAYIŞ RİSALESİ / MUSTAFA İSLAMOĞLU

Kur'an doktor kadavrası gibi öne alınıp üzerinde meslek öğrenilecek, ihtisas yapılacak, tez hazırlanacak, akademik kariyer kazanılacak bir şey değil, iman ve amel edilcek bir hayat kitabıdır. Onun için selef "alim" deyince Kur'an'ı okuyup, anlayıp, yaşayıp, yaşatanı anlamışlardır.

Batı'dan mülhem pozitivist ilim anlayışında ise alim "teolog"dur, yani "dinbilimci". Din tezgahta satışa arz edilmek için inclemeye alınır. Bu ilim felsefesine göre Kur'an ve sünnet iman konusu değil bir inceleme, araştırma, ihtisas ve akademik kariyer konusudur. Kur'an üzerine çalışılırken vahyin üste başa, kafaya kalbe bulaşmaması için azami çaba gösterilir. Neticede Kur'an'dan onun ruhundan, hayat felsefesinden, hidayet ve nurundan hiçbir şey bulaşmaz bu "dinci"lere. Bu tip Kur'an "mütehassısı"dır. Ağzından söz yerine "meal" akar. 

İnsanlar veremiyorsa vermeleri gereken şeylerin sahibi olamadıkları içindir. Aksine o şeyler insanların sahibi olmuştur.

Allah'ın Kitab'taki ayetler dışında hala gönderilmeye devam eden ve O'nun Kelam, İrade, Kudret, Hadi, Rahman, Rahim, Kahhar, Muiz, Muzill gibi bir takım sıfat ve isimlerinin tecellisi olan mesajı kainatta eşyada, olaylarda ve bizzat insanın kendi nefsinde ortaya çıkmaya devam etmektedir.

Yürek teri, zihin teri ve alın teri dökerek, başka bir deyişle kan, gözyaşı ve ter akıtarak onu hakedenler, bu açık hesaptan hesapsız rızıklandırılırlar.

Allah Teala temizlenenleri seçiyordu elbet. Bununla birlikte seçtiklerini de temizliyordu. Yani kul kendisine düşeni yapınca Rabb da kendisine düşeni fazlasıyla yapıyordu. O kendi dinine yardım edene yardım edeceğini vaad etmişti. 

Eğer kadın bir takım dış etkilerle bu yüce konusumdan uzaklaştırılıyor yada uzaklaşıyorsa, fıtratından ve asli görevinden yani Allah'ın kendisini yerleştirdiği cepheden kaçıyor, savunması için kendisine verilen siperi terk ediyor demektir... Üstüne lazım olmayan işlerle uğraşanlar, üstüne lazım olan işleri aksatırlar.

Birileri kendilerine "iş" arayabilirler ama Müslüman kadın asla. Onun işi başından aşkındır, eğer kaytarmıyorsa. Müslüman aile, yemeklerin lokantadan yendiği, çocukların kreşlerde büyütüldüğü, evint çift kişilik bir otel yada pansiyon gibi kullanıldığı bir sözümona aile değildir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder