3 Mayıs 2016 Salı

VE SEN KUŞ OLUR GİDERSİN / TARIK TUFAN

Gerçeği kabullenmek ise trajedidir tam anlamıyla. Modern zamanların illüzyonuyla sarhoş olan insanlar için gerçeklik hep trajiktir. Yaşadıklarının bir kıyafet balosu olmadığının farkına varmak şaşırtır onları. 

Arayışlar insanı yorar. Hele aradıkların, kendi içinde gizlediğin şeylerse yorgunluğun kat kat artar.

Gerçek, elinde uzun süre saklarsan eriyip gidecek bir ziynettir.

Ne garip, insan doğruların ne kadar farkında olursa olsun kendisini kandırabilme gücünü asla yitirmiyor. Beynine dayanan silahın önemi yok. Yaşıyorsan buradan da kurtulabilme şansın var demektir. Adam insafa gelecektir, biri ansızın kapıyı açıp seni kurtaracaktır, silah tutukluk yapacaktır, bu bir rüyadır, kamera az sonra duracaktır, yada herhangi başka...

Acının en küçük ayrıntısını dahi bilmeye çalışmak, kendi acılarını unutmak için her türlü çabayı ortaya koyarken başkalarının acılarından keyifli bir yemek sonrası muhabbet çıkarmak...Başkalarının ölümlerinden başkalarının amansız hastalıklarından örtülü bir hazla yalancıktan ifadelerle sohbete renk katmak.

Herkesin masasında NLP'cilerin kişisel gelişim kitaplarından ikişer üçer bulunuurdu mutlaka. Son zamanlarda benim masamda Kur'an duruyordu. Soranlara "kişisel gelişim kitabım" diyordum.
...kapitalizmin ilmihal kitapları olan kişisel gelişim kitapları...

Şirkette çalışan diğer çocuklar ise aynı fabrikanın ürünleri olarak kabul edilebilir. İyi okullardan mezun olmuşlar ve hepsinin büyük idealleri var! Şirkette çalışacaklar, kendileirni gösterecekler, sonra da yükselecekler ve daha da yükselecekler. Hepsi de kudurmuş gibi yükselme yolları arıyor. Çünkü nevzuhur yalancı peygamberleri onlara böyle söylüyor. Hayatta kazanmak için her şeyi yapabilecek durumdalar.

19. yüzyıl boyunca birçok cerrah bir hayvan üzerinde operasyon yapmadan önce alışılmış bir biçimde ses tellerini kestiler. Bunu deney sırasında hayvanlar ses çıkarmasın diye yaptılar. Deneyi yapanlar ses tellerini keserek aynı zamanda gerçeği yadsıdılar. Sessiz bir hayvanın acı çekmediğini varsaydılar ve bunu kendileri doğruluğunu kabul ettikleri bilgileriyle doğruladılar. Hayvanın çığlıkları onlara zaten bildikleri bir şeyi, karşılarındaki yaratığın bilinçli, hisseden ve operasyon sırasında eziyet edilmiş bir varlık olduğunu anlatacaktı.

Susuyor olmam, acı çekmediğim anlamına gelmez.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder