30 Mayıs 2016 Pazartesi

KUR'AN GÜNLÜĞÜ 3 / ENGİN NOYAN

Kendi uydurdukları yada daha doğru bir deyişle insanı doyumsuz/tatminsiz bir tüketim makinesi haline dönüştürerek, kelimenin tam anlamıyla izzetsizleştiren sömürü düzenin gizli açık her yolu ve yöntemi kullaranarak dayattığı bütün o sahte/düzmece, günümüzün yaygın ifadesiyle sanal değerlere tahsis edilmiş ayinleri bir düşünüyorum da: alış veriş ayini, spor karşılaşması ayini, dans-içki-tıkınma ayinleri...Ve bunların hepsinin altında yatan ve hepsinin de bilaistisna yol açtığı gayri insani/gayri ahlaki bir hayat tarzı.

...tavşan kokrtuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Zalimler de mazumlardan yani aslında ve özünde kendi zulümlerinden kokrtukça zulümlerinin dozunu giderek artırırlar, artırdıkça artırırlar.

Rahmetli üstad Muhammed Esed "bilgisiz kalmayı seçenler" diye meallendirdiği ifadenin mübarek Kur'an'da "cahiller" olarak geçtiğini hatırlatıyor ve "bununla ahlaki gerçeklere inatla sağır ve kapalı kalanlar kastediliyor olmalı, yoksa bu ahlaki gerçeklerden habersiz olanlar, bunların farkında olmayanlar değil" diye ekliyor.

Firavun böylece halkını ahmaklaştırdı ve onlar da sonunda boyun eğdiler: Çünkü onlar, aldatılmış, ayartılmış bir halktı. (Zuhruf 54)
Demek ki bir halkı boyun eğdirmek için onu mutlaka ahmaklaştırmak gerekiyor. Nasıl ahmaklaştırılır bir halk? Aldatılarak ve ayartılarak.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder