27 Mayıs 2016 Cuma

BEN NESLİ / JEAN M. TWENGE

Toplumsal kültüre "bireyin sadece kendine odaklanması" fikri aşılandıktan sonra doğan nesil, görev ve sorumlulukların kişisel benliğin önüne geçtiği bir dünyayla tanışmadı.

Bizi mutlu eden şeyin peşinden gidebilme özgürlüğünün tadını çıkartmamız, bu akımın iyi tarafı. ancak yüksek beklentilerimiz bizi, kendi sorunlarımız yüzünden başkalarını suçladığımız, endişe ve depresyon içinde boğulduğumuz, rekabetçi dünyanın karanlık tarafına doğru itiyor. 

17 yaşındaki Dan "Temel hayat felsefem, beni ne mutlu ediyorsa onu yapmaktır." 1943'te doğan anneme bundan bahsettiğimde "1960'ların başlarında birçok insan, hayatta en önemli şeyin dürüstlük, çalışkanlık, gayretlilik, vefakarlık ve başkalarına saygılı davranmak olduğunu söylerdi. Mutlu olup olmadığımı hatırlamıyorum bile. Bu elbette ki, "mutlu değildik" demek değil, sadece odak noktamız bu değildi"dedi.

Öğrenciler dans etmeyi öğrenirken, izleyenler için güzel bir görüntü oluşsun diye birtakım kurallara uymak zorundaydılar.  ...Hızlı şarkıların %90'ında bir dans partnerine bile ihtiyaç duymadan, müzik sizi nereye savururusa öyle dans ediyorsunuz.

...bugünün gençlerinin "Bir büyüğün dediğini hemen yapma. Her zaman "neden?" diye sor"şekline eğitildiğini yazıyor. 

Ben nesli, "Ben!Ben!Ben! Neslini" yetiştiriyor.

Başkalarının ne düşündüğünü umursamamak nezaket anlayışımız ve davranışlarımızdaki çöküşü açıklayabilir. Artık bir şeyi halletmenin tek bir doğru yolu olduğuna inanılmadığı için, çoğumuza görgü kuralları öğretilmedi.

Katolik inancını bırakan genç: "Yaptığım her şeyden dolayı suçlu hissetmek beni mutsuz ediyordu."

Duygusal açıdan sağlıksız bir nesiliz. Sürekli duygularımızı tartmaya, paylaşmaya ve incelemeye çalışınca daha dramatik sonuçlarla karşılaşabiliyoruz.

1980 ve 1999 yılları arasında yayımlanan haberlere ilişkin yapılan titiz bir çalışmada "ben, benim, kendim"gibi özgönderimli kelimeleirn kullanımında artış yaşanırken, "insanlık, ülke, kalabalık" gibi sözcükleirn kullanım sıklığında belirgin bir düşüş olduğu gözlemlendi.

Artık öğrencilerin hiçbir şey öğrenmesini beklemiyoruz. Öğrencilerden tek beklenen şey, kendilerini iyi hissetmeleri. 

Öz saygıyı unutun. Öz denetim ve öz disipline daha çok önem verin. (Roy Baumeister)

Çocukların büyük hayaller peşinde olmalarına şaşmamak lazım. Peynir yiyerek bile spor yıldızı olabilecekleri ima ediliyor.

Bazı hayaller yararlı olmasına rağmen, diğerleri çok açık bir şekilde gerçekçi hedeflere ulaşılmasını engelliyor.

Amerikalılar nikahsız birlikte yaşamak bu kadar popülerken, neden hala düğün yapıyor? Yazar Carol Wallace'a göre sadece size özel bir elbise giymek, başka birinin makyajınızı yapması, herkesin güzelliğinize hayran olması...Bu gibi deneyimlerin hepsi, sadece iki grup kadın tarafından paylaşılıyor: ünlüler ve gelinler.

Öğrencileirn sadece %37'si okullarını dört yılda tamamlıyor. Time dergisi bu gençleri "büyüyemeyenler" olarak niteliyor.

Materyalizm, bireyin kendine odaklanmasının eyleme dökülmüşlüğünü en açık ve en doğru şekilde gösteren sonuçtur. Kendiniz için daha çok şey istiyorsunuz. Hayattan hep en iyisini istemeye şartlandırılıyorsunuz.

Kırk elli yıl sonra Starbucks Cafe'de 19bin farklı kahve bileşimi olacak, birey gibi hissetmek için ne güzel bir fırsat değil mi?

Doğduğunuz dönem, endişe seviyenizi, aile yapınızdan daha çok etkiliyor.

Bekar veya boşanmış bireyler, daha fazla depresyona giriyor veya ruhsal sağlık sorunlarıyla boğuşuyor. Mutsuz bir evlilik yürüten kişiler bile boşananlardan daha mutlu.

Eski nesiller arasında depresyon oranı düşüktü. Bütün yoksunluk ve savaş deneyimlerine rağmen, her zaman birbirlerine sırtlarını dayaybiliyorlardı. ...depresyonu onlardan uzak tutan şey istikrarlı hayat tarzlarıydı.

Evde anne mutlu değilse hiç kimse mutlu değildir.

Cinsel açıdan sansürü olmayan kanaları izleyen ergenler, cinselliği iki yada üç yıl daha erken yaşıyor.

Her insanın düşebileceği hataları yapan bir anne babaya sahip bir çocuk bile, ana baba kurbanı olduğunu iddia edebiliyor.(Perfect Madness)

Chuck Klosterman, aşkın medya tarafından idealize edilmiş halinin baştan çıkarıcı ama asla ulaşılamayacak bir şey olduğunu söylüyor. 

Maddi rahatlığa kavuştuğunuzda paranın hayattan aldığınız tatminle çok önemli bir bağı olmaıdğını görüyorsunuz.

Araştırmalar ne kadar çok televizyon izlerseniz, o kadar maddeci olursunuz görüşünde birleşiyor.

"İstediğiniz her şey olabilirsiniz" sözü, hiç de gerçekçi olmayan "her şey olmalısınız"a dönüşüyor. (Midlife Crisis at 30)

"Bizim neslimizin hiç Büyük Buhranı yada Dünya Savaşı olmadı. Televizyonlar tarafından milyoner, sinema tanrısı, rock yıldızı olacağımıza inandırılarak büyüdük. Ama bunların hiçbiri olmayacağız ve bunu yeni yeni anlamaya başlıyoruz. Ve çok çok kızgınız." (Fight Club filminden)

Asyalı Amerikalı çocuklar, bütün etnik gruplar içinde en düşük öz saygıya sahip olanlar, ancak akademik olarak genelde en büyük başarı onların.

Ülkemizin bu günlerde o kadar çok kritik meselesi var ki, vatandaşların aktif, katılımcı ve milletini düşünen bireyler olması çok önemli. dış etkenlerin yaşamımızı belirlediği düşüncesi yabancılaşma ve güçsüzlük artmaya devam ederse okulu bırakan, arkasına yaslanıp dünyanın gidişatını hiçbir şey yapmadan izleyen bir topluma dönüşeceğiz. (Psychology Today)

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu yaşayan çocukların kendi davranışlarından dolayı herhangi bir hastalığı suçlamalarına gerek yoktu, kimbilir belki de sadece çocukluklarını yaşıyorlardı.

Bir karikatür:
-Kişisel gelişim kitabı yazıyorum. Öncelikle insanları kendileirnde bir sorun olduğuna inandırıyorsun. Bu kısmı çok kolay, çünkü reklamlar zaten insanları kiloları, sosyal statüleri ve cinsel albenileri konusunda endişeli olmaya şartlandırdı. Daha sonra problemin onların suçu olmadığını, sadece daha büüyk güçleirn kurbanı olduklaırnı söylüyorsun. Çok kolay, çünkü insanlar ne olursa olsun zaten buna inanıyor. Hiç kimse kendi durumundan sorumlu olmak istemiyor. Son olarak da uzman tavsiyesi ve desteği doğrultusunda, problemlerini çözüp mutlu olabileceklerini anlatıyorsun. 
-Peki insanların hangi sorunu çözmelerine yardım edeceksin?
-Kişisel gelişim kitaplarına olan bağımlılıklarını!

Günümüz annesinin çocuğunun her saniye nerede olduğunu bilmesi ve aynı zamanda çocuğun öğretmeni, doktoru, şoförü ve gelişim psikoloğu olması bekleniyor. (überannelik)

Genç kadınlar kişisel tercih açısından imkansız ikilemlerin kılığına bürünen sahte işlerin ve seçim retoriği haline gelen gizli şüphelerin sahibidir. (Orenstein)

Bu nesil sorumluluk duygusu ile motive olmaz, çok çalışmak kendi içinde bir erdem değildir, ancak onları toplumda diğerleirnden ayırıyorsa o zaman uğraşmaya değer.

Başkaları ile iyi ilişkiler içinde olanlar daha mutludurlar, daha iyi durumdadırlar ve kendilerine daha çok saygı duyarlar.

Minesota'da bulunan Edina şehrinde okulların bir saat geç açılması akademik performansı artırdı, kötü davranışlarda azalma görüldü. (uykularını aldılar!)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder