Çok dindar yetmiş kişinin bulunduğu siyasi bir hapishanede bir konuya bakmak için Kur'an aradım fakat hiç kimsede bulamadım. Oysa her ebattan ve baskıdan yüz tane dua kitabı vardır.
Bunlar itaatkar, gamsız, tahammüllü, muhafazakar, genel barıştan(!)yana "En iyi durum, mevcut durumdur" anlayışına sahip, zühd ehli, dünya hayatının hüzün ve kederine karışmayan, Afrika, Asya ve Latin Amerika'da olup bitenlere ses çıkarmayan Müslümanları beğenirler.
Siz bana yasaklardan ve hayırlardan oluşan bir din verdiniz. Halbuki ben "hayır" dini değil, ne yapacağımı, ne okuyacağımı ve ne anlayacağımı söyleyen "evet" dininin takipçisiyim.
Senin dinin, sadece seni kurtaran bir dindir. Ben ise insanlığı kurtaracak ve uğrunda feda olacağım dinin peşindeyim. Toplumu kurtaracak ve "ben"i "biz"e kurban edecek bir din.
Sadece kadın olmak gibi affedilmez suçumuzdan dolayı yüksek tahsil görmüş, ilmi ve dini incelemeler yapmış hayatımı ve keyfimi din, istisnai erdemler ve toplum hizmeti uğruna harcamış ve örtünmüş olsam bile yine de dini bir salonun ardiyesine atılır ve din adamları tarafından susturulurum. Yine de önümüze boydan boya bir siyah perde çekilir, böylece örtü içinde olduğumuz halde başka bir örtü altına daha alınmış oluruz.
Sen tercih, kararlılık, çalışma, sorgulama, anlama ve düşünme yerine Kur'an'la istihare ediyor ve ona müracaat ediyorsun. Yani onu bir piyango ve şans aracı olarak kullanıyorsun. Oğlun ben ise inançsız biri olarak bile Kur'an'ı bu kadar küçük düşürmeyi göze alamam. Sana kalırsa gözünü kapatır, Kur'an'ı açar, sağ taraftaki sayfanın ilk kelimesi yada ilk cümlesine bakar, buna göre kendi sorunların hakkında çözüm üretirsin.
Allah'tan ki toplumumuzdaki dindar kimseler, belli çevrede yaşamakta ve o çevrenin dışına çıkamamaktadır. Bu durum onlara kendileri dışında cereyan eden olaylardan ve fikirlerden uzak ve habersiz olma imkanını sağlıyor. Bu ise onları vicdanlarını rahatsız edecek durumlardan uzak tutmakta ve kendilerini sorumluluktan kurtarmaktadır. Onlara göre dünyada ve toplumda her şey yolunda gittiği ve hiçbir düzensizlik ve haksızlık olmadığı için hissedilecek herhangi bir mesuliyet de yoktur. Böyle bir ortamda yaşayan kişi, dini vazifeleriyle meşguldür, zaten çevresindekilerin tümü de dindar insanlardır. Dini merasimler icra ediliyor, oruç tutuluyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder