Yüksek sesle okumak insanı okunan parçanın yapısına daha bir yakınlaştırır, onu düşüncelerin girintisi çıkıntısı sözlerin dizimiyle burun buruna getirir.
Okur dediğimiz cezvesi karışık kişiler yazarların kitaplarını kıytırık raflara istif etmekten başka bir şey bilmiyorlar.
Düşünmek için geniş ve boş zaman gerekir. Boş zaman 20. yüzyıl insanlarının çok güçlükle ulaşabildikleri bir mutluluktur. 20. yüzyıl insanları işlerini, eğlencelerini, sevgi ve kinlerini öylesine girintili çıkıntılı bir dişliye kaptırmışlar ki, kendileirni hiç mi hiç ondan kurtaramıyorlar. Sinema, tv, dans, futbol, sanat, bilim ve teknik adını taşıyan alacalı bulacalı üfürükçü musluklarından birtakım bayıltıcı gülyağları akıtan bu dişli, insanların zaman çanaklarını doldurmaya yarıyor. Denilebilir ki şimdilerin insanı zamanını boş geçirmeme sıtması içinde şaşkınlıktan şaşkınlığa sürüklenmektedir.
merhaba,
YanıtlaSilinternette bu kitapla ilgili araştırma yapıyordum, google da sizin blogunuz çıktı, kitapla ilgili bu yazınız bene pek yeterli gelmedi, yada ben yazınızı anlamadım,
Kitabın konusu tam olarak nedir?
Ne anlatılıyor?