2 Haziran 2016 Perşembe

CESUR YENİ DÜNYA / ALDOUX HUXLEY

Toplumculuk
Sadece devlete hizmet etmek için yaşamalıydılar. Kendilerini farklı kılacak çabalardan kaçınmalıydılar, aldıkları eğitim ve öğretimden sonra (yani "şartlandırma" sonucunda) farklılaşmayı yaratacak güçleri de kalmayacaktı.

Dengecilik
Vatandaşlar herhangi bir yolla toplumu değiştirmeye kalkışmamalıydılar.

Çocuklarımızı ve bebeklerimizi gelecekte terk edemeyecekleri bir toplumu sevmeleri için şartlandırırız.

İnsanlar kırsal bölgeleri ziyaret ederken başkaca hiçbir şey tüketmez hale geliyorlardı. Yaban çiçekleri ve hoş manzaralar! Bunlar hep masrafsız. Esas olarak tabiat aşkı fabrikaların işlememesini sağlar, bu yüzden bu tabakada yer alan gruplarda doğa aşkını silmek daha iyi olacaktı.

Aile yaşamı duyguların güçlenmesine yol açtı. Böylece çok duygusal davranarak dengeli fikirler üretmeleri mümkün müydü?

İnsanoğlu iyi bir üretim yapmayı ve aynı zamanda tüketici bir toplum oluşturmayı seçti.

...yalnız kalıp düşüncelere dalmasınlar diye boş bırakılmadıklarından...devamlı bir aradaydılar.

Mevcut toplum yapısı  bizi düşünmeye teşvik etmiyor. Zeki insanlar aptala oyunlar oynayarak boşa zaman harcıyorlar. Kitap ve gazetelerimizde yeni fikirler yazılmıyor. Bu nedenle toplumumuz, düşünce sahibi insanın temel ihtiyaçlarını karşılamıyor.

Bütün eğitim sisteminde onun "ruh" diye canlandırdığı şey unutulmuştu.

Toplumumuzun standardına göre çok zeki olanlar, er yada geç bir adaya gönderilir. Özgün fikirleri olanlar, yani yersiz soru soranlar ancak bir adada tek başlarına kalırlarsa kendilerine gelebilirler. Biz toplumu olduğu gibi kabul etmeyenleri, kötülük yapamayacakları bir yere koyarız.

Genç ve zengin kişiler, kendi yaşamlarının kendileri tarafından kontrol edildiğini düşünebilirler. Fakat yaşlandıklarında, insanoğlunun bağımsız olmadığını fark edeceklerdir. O zaman ibadetin gerekli olduğunu anlayacaklar.

(Tanrı ile ilgili) "Bence var olması muhtemeldir. Ama uygarlığımızın O'na ihtiyacı yok. Biz mutluluğu, ilaçları ve makinaları seçtik. Tanrı'yı unuttuk. O'nun bize yapabileceği pek bir şey kalmamıştır. Tanrı'nın insanlar için üstesinden geldiği sorunları, biz kendi çabamızla hallettik.

"Eğer Tanrı'yı düşünmeleri için onlara yardım etseydiniz, eğlenceye pek fazla bağlı olmayacaklardı. Bazı şeyleri cesaretle yapmaları ve sabırla bazı olaylara katlanmaları için ellerinde bir neden olacaktı bu. 

Eğer bir Tanrınız olsaydı, kendi nefsinizden feragat edecek bir sebebiniz olacaktı. O zaman insanlar şu an kendi nefisleri için arzu ettikleri şeyleri hiç istemeyecklerdi.

Ama sanayi uygarlığı ancak nefsinden feragat olmadığı zaman gerçekleşebilir. Eğer insanlarımız kendi mallarından vazgeçselerdi, fabrika çarkları duracaktı.

Cesur Yeni Dünya'nız insanlara en uygun yaşam tarzını öğretmiyor. Siz insanları her zaman için rahatlığa özendiriyorsunuz.

Çalışmak Yabani'ye büyük bir mutluluk veriyordu. Londra'da geçen onca tembel haftalardan sonra, ustalık ve sabır isteyen bazı şeyler üretmeye çalışmak saf bir neşe kaynağıydı.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder