2 Haziran 2016 Perşembe

DÜŞÜNMEK FARZDIR / METİN ÖNAL MENGÜŞOĞLU

Tevbe elbette akıllılıktır. Aklın yeniden kalbe devşirilmesidir.

O, aklımızla ortaya koyabileceğimiz bir doktrini vahiy yoluyla yeniden bize niçin göndersin ki? Vahyin bize ulaştırdığı, öyle inanırız ki, aklımızın üstesinden gelemeyeceği alanlara ait haber, bilgi ve tekliflerdir.

Değil mi ki vahyin taşıdığı haberler, bireysel ve toplumsal yaşamımızı düzenlememiz, dünya ve ahiret mutluluğunu elde etmemiz için rehberdir. O zaman akil ve baliğ olur olmaz, ypmaya başlayacağımız ilk iş, vahiy üzerinde düşünmektir.

Müslümanlar için doğru, meşru kullanımıyla her ilim dinidir, her bilim İslami'dir. Matematik de İslami ve insanidir, fizik de. 

İnsan bağımlılıklarını bildikçe, ihtiyaçlarını iyi tespit ettikçe kaynakları daha sağlıklı kullandıkça var olandan yararlanıp destek aldıkça, daha doğru düşünür.

İnanıyorum, çünkü saçmadır. (Kirkegaard)
Her halde Müslümanlar "hiç olmazsa inanıyor" diye yöneldiler bu ve benzeri filozoflara. Bizim anlayışımza göre "inanmıyorum çünkü makul değil" diyebilen her insan, saçmaya itikat edenden bize ve vahyin öğretisine daha yaklaşmış demektir. 

Batı'nın dindarlaşması bizim için tehlikelidir. Zira onlar dindarken bizim dinimizdeki insanlara karşı daha zalim olmuşlardır.

Sevgi ile korku birbirinin zıddı değildir. Allah'a korku ve ümit arasında bir yönelimle, dengeli bir yönelimle sağlıklı bir kulluk gösterebiliriz.

İnsan için en ciddi tehlike adet edinmek yani alışkanlıktır. Kötüye alışmak...Alışkının sarhoştan pek bir farkı yoktur.

Şer yönünde kendini koyvermek yeterken, hayr yönünde ilave bir çabaya ihtiyaç vardır.

Organlarını ve melekelerini yaratıldığı fıtrat doğrultusunda kullanan insan hayra yönelir. Zira yaratılış hayr üzerinedir.

İnsan aklı fıtraten Allah'ın varlığını problem etmeyecek  bir hazırlıkta ve olgunlukta yaratılmıştır.

Batı, aklı sonsuz, sınırsız sandı, yanıldı, Doğu ise küçümseyerek.

Müslüman insanları teslim almanın en genel geçer yolu, onların eline pratik akide kitapları tutuşturmaktır.

Sırf açıklama amacı ile şerh yazma alışkanlığı ve özgün fikir üretme çabalarının istikrarlı bir şekilde yavaşlaması ile İslam dünyası tam anlamıyla ansiklopedik bilgi sahibi olan fakat bir meselede söyleyeceği yeni hiçbir şeyi olmayan bir alim tipiyle karşı karşıya gelmiştir. 

Bir öğrenci doğrusunu öğreninceye, olayı sindirinceye kadar öğretmeni taklit etmek yerine takip etmeyi seçmelidir. Çünkü taklit hiçbir biçimiyle insani bir davranış değildir. Zaten mezhep hatta sünnet kavramları, bir bakıma iz takibi anlamına geliyor. 

İslam yalnız Allah'a ibadetten ibarettir.

Düşünen insan hatırlar, hatırlayan insan düşünür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder