6 Haziran 2016 Pazartesi

OKUMAK YAZMAK VE YAŞAMAK ÜZERİNE / SCHOPENHAUR

Sıradan insanlar sadece zamanlarını nasıl harcayacaklarını düşünürler, herhangi bir yeteneğe sahip insan zamanını nasıl kullanacağıyla meşgul olur. 

...ve eğer yapılacak başka bir şey yoksa, böyle bir insan ya vakti israf edecek veya şeytanın yat borusu çalacaktır, yahut beynini çalıştırmak için bir sigara bunların yerine iyi bir ikame olabilir. Bu yüzdendir ki, bütün ülkelerde insan topluluklarının temel uğraşı kağıt oyunlarıdır.

Sıradan insan hayatının mutluluğunu kendi dışındaki şeylere, mala mülke, şana şöhrete, kadın ve çocuklara, dostlara, cemiyete ve benzerine bağlar, dolayısıyla bunları kaybettiği zaman mutluluğun temeli çöker. Bir başka deyişle onun çekim merkezi kendi dışındadır.

Zihin üzerine tekrar tekrar yazı yazılan bir tablete benzer. Derin derin düşünmeye zaman yoktur ve okunan şeyler ancak derin düşünmeyle hazmedilebilir, nasıl ki aldığımız gıdalar bizi yemekle değil sindirimle beslerse. Eğer bir kimse daha sonra üzerinde durup düşünmeksizin sürekli okursa okudukları kök salmaz, büyük bölümü kaybolur. Gerçekten de bedensel gıdalarımızla zihinsel gıdalarımız arasında durum hemen hemen aynıdır: insanın yedikleirnin beşte biri ancak hazmeidlir, geri kalan buharlaşmayla, terlemeyle ve benzeri şekilde kaybolup gider.

Bir insan ancak üzerinde düşündüğü şeyi bilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder