18 Haziran 2016 Cumartesi

KÖLE OLMAYACAĞIZ / ALİYA İZZETBEGOVİÇ

Tarihte işler niyete göre yargılanmaz, sonuçlarına göre yargılanır.

Boşnak bilgeliği bize sınavların kaçınılmaz olduğunu ve onlara karşı en iyi şekilde tavır almamızı öğretir. Eğer sıkıntılardan daha iyi ve daha güçlü çıkmıyorsak, o zaman bizim sıkıntılarımız boşuna olmuş demektir. Eğer iyilik ve memnuniyetten hayat için daha yetenekli olarak çıkmıyorsak o zaman bu boşuna geçirilmiş bir vakittir.

Benim için demokrasi, azınlığın bütün haklarına sahip olduğu zaman demokrasidir.

...dürüst ama daha az yetenekli ve çok yetenekli ama açıkça dürüst olmayan insanlar arasındaki seçimde dürüstlerden yana tavır koymanızı tavsiye ederim.

Gerçekte tarih, tahmin edilemez hadiselerin gerçekleşmesi hakkında bir hikayedir. Hiç kimse öngörmeyi başaramadı. Bizler tarih içinde gömülmüşüz. Bizler bu tarih içinde en iyi yapmayı bildiğimiz şeyi yapmaya gayret etmeliyiz, onun ise ne tarafa gideceği hususu bizim elimizde olmayan bir şeydir. Ayrıca elimizde olmaması iyidir.

Eğer bir facianın iyi bir tarafı varsa o zaman bizim faciamızın iyi tarafı da bu dünyayı aynı mesele etrafında birleştirmeyi başarmasıdır.

Çok dar bir alanda ve birbirine engel olmayan Begova Camii, Katolik Katedrali ve eski Ortodoks Kilisesi ile havranın bulunduğu o kareden bahsediyorum. Genelde hoşgörü yeni çağın bir ürünü olarak görülmekte ve Fransız Devrimi ile başladığı sanılmaktadır. İşte bakınız çok daha önce başlamış.

Dışarıdan gelen özgürlük yoktur. Hiç kimse hiçbir zaman kimseye özgürlüğünü hediye etmemiştir. Böyle bir özgürlüğe bizim ihtiyacımız da yoktur. Her halk özgürlüğünü kendisi kazanmak zorundadır, aksi takdirde yok olacaktır.

Savaş öncesi 10-15 sene evvelki zamanı hatırlıyor musunuz? O zaman burada hepsini sayamayacağım, Ahmet, Muhammed, Salih isimleri değil, suni plastik, yabancı isimler veriliyordu. Bizler kendimize ait güzel isimlerden vazgeçiyor ve çocuklarımıza acayip isimler koyarak, kökenimizin kaçmak ve bu iismler arkasında saklanmak istiyormuş gibi yapıyoruz. ...birilerinin hoşuna gitse de gitmese de biz olduğumuz gibi olmalıyız. 

Biz başka türlü düşünen ve hisseden insanlarla beraber yaşamayı öğrendik ve bize göre bu bizim üstünlüğümüzdür.

II. Dünya Savaşı esnasında İngiliz kadınların üretim ve savunma için faydalı diğer alanlardaki sayıları hakkında bir şey okumuştum. Bu muazzam bir rakamdı. Kocaları iş yerlerini bırakıp cepheye giderken onların yerini kadınlar almasaydı savaşın neticesinin ne olacağı sorusu sorulmaktadır.

Bir din olarak İslam, tabiata dönük, Kur'an ise gözlem ruhuyla dolu bir kitaptır. Dini bir kitap için biraz alışılmış dışında olan ve bakınız, gözlemleyiniz, yolculuk yapınız gibi Kur'an'ın çağrılarını hatırlatırım. Bu çağrılarına başkaları uydu biz ise uymadık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder