Evlenmek her gün bir avuç su içmek için kendini kuyuya atmak olsa gerektirir. Yahut tane ve başak yetiştirmek için buğday gibi toprağa gömülmektir.
Başkalarının elinde iken bayılıp ayıldığımız güzellik ilahesi ve ahlak numunesi addettiğimiz çoğu kadınlar emin ol ki aslında mükemmel olduklarından değil, bizi olmadıkları için böyle görünürler...bu yüzden benimki de komşuya kaz görünür, ama "bunlar birbirinin aynı ve eşi" demeli, geçmelidir.
Daima neşeli olan bir yüz kederlisi kadar nihayet can sıkabilir. Cennete itiraz edenlere niçin hak verirler? Gözden düşüp tekrar ikbale geçmek veya ayrılıktan sonra gene sevgine kavuşmak ne tatlı heyecan. İnsandan heyecanı kaldırınız, ortada bir et peltesi veya bir kemik kafesinden başka ne kalır?
Ay ancak hilal iken güzel ve zariftir. Yani göze en az göründüğü zaman. Ay ışığı yani mehtabı en çok sevenlere bakınız. Aşıklar, şairler ve kadınlar yani hastalar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder