19 Ağustos 2015 Çarşamba

NIETZSCHE AĞLADIĞINDA / IRVIN YALOM

Ben iki insanın daha yüce hakikati bulmak için bir ihtirası paylaştığı bir aşk düşünüyorum. Belki de buna aşk dememek gerek. Belki de dostluk demek daha doğru.

Acı çeken dostuna dinlenmesi için yer göster. Ama dikkat et, yatak sert olsun.

Tabii acı çekeceksin, görmenin bedelidir bu. Tabii için korkuyla dolacak, yaşamak demek tehlike içinde olmak demektir.

Bugün en iyi öğretmenin öğrencisinden bir şeyler öğrenen olduğunu anladım.

Benim günlerim yarından sonraki günler. Bazı filozoflar ölümlerinden sonra doğarlar.

Zaman sonsuza dek doymayacak kadar aç gözlüdür.

Kutsal olan gerçekler değil, kişinin kendi gerçeği için çıktığı arayıştır. Kendi kendini sorgulamadan daha kutsal bir şey olabilir mi?

Ölümün son iyiliği bir daha ölümün olmamasıdır.

Onun değerini şimdi anlıyorsun, çünkü onu kaybetmenin ne demek olduğunu anlamana yetecek kadar bir şeyler yaşadın.

Hayat...Doğru cevapları olmayan bir sınav.

İnsan dostunu, düşmanından daha zor affediyor.

Kötü şöhretle baş etmek, vicdan azabıyla baş etmekten daha kolaydır.

İnsanlar vedalaşırken genellikle olayın sürekliliğini inkar eden sözler dile getirmeyi severler. Birbirlerinden ayrılırken "Auf wiederschen" yani tekrar görüşene kadar derler. Yeni bir araya gelme planları yapmakta çok aceleci davranırlar ama bunu unutmakta daha da acelecidirler.

Rahipler! Onlar etkilemenin sırlarını iyi bilirler! İlahilerle sizi idare eder, göğe yükselen kuleleri ve kubbeleriyle bizi bodur bırakırlar. Boyun eğme isteğini kamçılar, doğaüstü kılavuzlar, ölümden korunma, hatta ölümsüz olmayı vaat ederler. Ama bir de aldıkları bedele bakın, din köleliği, zayıfa karşı, hürmet, bedene karşı, dünyaya karşı, zevke karşı nefret!

İnsan güzel bir tenin altındaki çirkinliği görmemek için gözlerini kör etmeden bir kadını sevemez, derinin altındaki kan, damarlar, yağ, sümük, dışkı gibi fizyolojik iğrençlikleri görmez. Aşık insan kendi gözlerini çıkarmalı, gerçeklerden ödün vermelidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder