21 Ağustos 2015 Cuma

YENİ ORTADOĞU HARİTASI / MAHİR KAYNAK, EMİN GÜRSES

 "Demokrasi için mücadele ediyoruz, çünkü demokrasi havuzu ne kadar geniş olursa bizim güvenliğimiz ve refahımız o kadar büyük olur." (ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Direktörü Anthony Lake)

1948'de Amerika'da George Kennan tarafından bir rapor hazırlandı. Batı Avrupa'da bir federasyona gidilmesi vurgulanıyordu. Bu federasyonun kurulmasındaki amaç Batı Avrupa'da komünizmin yayılmasını engellemekti. Neden komünizmin yayılmasını engeller? Çünkü komünizmin girdiği yerde Amerika'nın pazarı tehlikeye girer. Pazar kapanırsa ticaret biter, Amerika'nın refahı azalır.

89'da Soğuk Savaş bitince Avrupa'da durum değişmeye başladı. 92'nin sonunda Avrupa'da bir ordu kurma düşüncesi ortaya atılmaya başladı. Ordu kurma süreci ne demektir? Avrupa'dan NATO'nun dışlanması demektir, NATO dışlanırsa Amerika dışlanır.

Nijerya'yı dışarıda bırakamazsınız. Neden? Nijerya'da yaklaşık 24 milyar varillik petrol yasakları bulundu Amerikalılar hemen buraya giridler. Burada daha önce kimler vardı? İngilizler ve Fransızlar.

11 Eylül olmasaydı Afganistan'a NATO nasıl girerdi? NATO nerenin örgütü? Kuzey Atlantik nere, Afganistan nere? Amerika buradan başka ne istiyordu? Kazakistan ve Türkmenistan'ın kontrolünü. Birinde petrol, ötekinde doğal gaz var. Doğal gaz sanayide petrolden daha önemli. Çin'de yüzde 9 civarında kalkınma hızı var. Bir ülkede kalkınma hızı yüksekse yatırım var demektir. Yatırım varsa enerji ihtiyacı artıyor demektir.

Komşularıyla kavgalı ve bu nedenle ABD'ye bağımlı politikalar izlemek zorunda olacak bir sorunlu bölge (Müslüman Arap, Türk ve Fars olmayan, Müslüman İsrail: Kürdistan) yaratılma çabası var. Böyle bir yapılanma ABD'nin Ortadoğu politikasının temelini oluşturan İsrail'in güvenliğinin sağlanması ve petrol üretiminin ABD kontrolünde aksama olmadan dış pazarlara taşınabilmesinin hesabına hizmet edecektir.

Kürt devleti kurmaya gerek yok. Tayvan tanınan bir devlet mi? Hayır. ABD Kuzey Irak'ta bağımsız bir Kürdistan kurmadan orada kendi müttefiki olan bir yapılanma oluşturabilir. Bu doğrudan Amerika'ya bağlı olur ve kimse dokunamaz. Ve burası da bağımsız olamayacağı için Amerika'nın her dediğini yapar.

Lübnan'da resmi nüfus sayımı 1932'den kalmadır. Hristiyanlar %52, Müslümanlar %48. Bugün ise Müslümanlar %60'a ulaştı. 4000 yıllık Osmanlı yönetiminin sona ermesiyle 1926'da Lübnan Cumhuriyeti ilan edilmişti. Cumhurbaşkanı Maroni, Başbakan Sünni, Meclis Başkanı ise Şii.
David Ben Gurion 48'deki anılarında şunu yazar "İsrail'in güvenliği için Lübnan'da bir Hristiyan devler kurulmalı."

Emperyalizm kendisine hizmet edeni öncelikli olarak terk eder zorda kalınca. Bakın Şah Batı emperyalizminin en büyük temsilcisiydi. Şah İran'dan kaçtıktan sonra Amerika'ya girmesine bile izin vermediler. Gitti Mısır'da öldü.

İsrail devletinin kurulması için adama ihtiyaçları vardı. Eğer Almanya Yahudilere karşı kampanya başlatmasaydı Yahudiler Filistin'e gider miydi? Zaten zengin sınıfın çoğunluğu Amerika'ya gitti. Orta ve yoksul sınıf Filistin'e gitti.

Harvard Üniversitesinden Profesör Stephan Walt "Israeli Lobby" başlıklı bir makale yazdı. Sonra Profesör Walt zorunlu yıllık izne ayrılmak zorunda kaldı. O kadar örgütlüler ki, ilginçtir bu olayın hemen akabinde Amerika'daki üniversitelerde Yahudi aleyhtarı konuşanların isimlerinin toplanması için kampanya bile başlatılmış.

Kapitalizme hizmet ettiği sürece hangi din olduğu önemli değildir. Müslümanlık bu anlayışa tepki gösteriyor. Protestan Müslüman istiyor Batı kapitalizmi. Katolikler "Bir lokma bir hırka" diyerek Müslümanlar gibi konuşuyorlar. O da tehlikeli. Fakat papalık sayesinde onu da sisteme entegre ediyorlar. Vatikan'daki papazlarla Latin Amerika'da halkla birlikte Washington'dan yönetilen diktatörlüklere karşı duran Katolik rahipler arasında dünyalar kadar fark vardır.

Çekoslovakya Avrupa'nın en gelişmiş sanayi ülkeleri arasındaydı II. Dünya Savaşı öncesi. Bu birikim savaş sonrası kaybolmadı ve hatta daha disiplinli bir şekilde geliştirildi. Çek cumhuriyeti nüfusu 10 milyon civarında fakat kalifikasyonu yüksek bir nüfus. Önemli iki sanayi kuruluşu vardı. Tatra ve Skoda şirketleri.

Amerika İran'ı nasıl bölmeyi düşünüyor? İran nüfusunun yaklaşık 22-23 milyonu Azeri. Amerikalılar Azeriler konusunda çok uğraşıyorlar. CIA Tebriz de muhalefeti örgütlemeye çalışıyor.

Mustafa Kemal'in dediği gibi, dahili teşkilat sağlam oturmazsa harici teşkilatta sizi kimse ciddiye almaz. Türkiye ekonomisini toparlayamıyor. Bütün gelişmiş sanayi ülkeleri geçmişte kendi pazarını koruyarak sanayileşmiştir. İçeride belli sektörleri koruma altına alacaksınız. DTÖ Çin'le 2005'ten sonra ticareti serbestleştirince Çin'den mal gelmeye başladı İngiltere'ye. İngilizler yazın lazım olacak malı bir bahane bulup yazın sonuna kadar gümrükte bekletiyorlar. Yazın sonuna doğru artık giriş izni var satabilirsin diyorlar. O zaman şirket diyor ki, bu mal yaz içindi artık işe yaramaz, başka ülkeye götürüyor.

ABD'nin Ortadoğu ve Irak'ta başarılı olduğu yönünde bir kanaat hasıl olsaydı, o zaman kendisine yönelik bir takım mukavemetler ve girişimler olacaktı. ABD kendisini mağlup gösterip hedeflerine ulaşmış bir halde görünmek istiyor ve bu da işine geliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder