26 Ağustos 2015 Çarşamba

KARALAMA DEFTERİ / NURULLAH ATAÇ

Roman okumayı sevmeyenlerden bir hayır gelmez demiyorum ama ben hoşlanmam onlardan. Kendilerinden çıkamaz, başlarından geçmemiş şeyleri geçmiş sayamaz, kendilerini başka kimsenin yerine koyamazlar. Bir tek yaşayışları vardır, ömürlerine bin bir kişinin yaşayışını sıkıştıramazlar. Her şeyi anlamaya çalışırlar. Her şeyi anlarlar da, kişioğlunun karşısında bir anlayışsızlıkları vardır.

Her budala, kendine hayran edecek daha bir budalayı bulur. (Boileau)

Yaşamak cömertliktedir: saatler, günler, aylar, yıllar geçiversin ne çıkar? Ölüm korkusu, ölüm düşüncesi bizi cimri ediyor: aman bu saat geçmesin!

Kin öfkenin durulmuşu, sindirilmişi değil midir?

Bir bakıma pinti de bilgedir: alacağı şeylerin geçici olduğunu bilir de almaz onları. Canımı pintinin parası gibi kullanmayalım, türlü tutkulardan esirgemeyelim. Kişiyi kişi eden yaşaması değil, tutkularıdır.

Okurların en çoğunun yüzde belki doksan beşinin aradığı yeni kitaplardır. Çünkü okurların çoğu, okudukları kitaplarda ille kendilerini, kendi zamanlarını görmek isterler.

Benim ölümümle bu dünyada sevdiğim ne varsa benim için ölmüş olacak. Şu güzel ağacı, bütün şu sevdiğim yüzleri bir daha göremeyeceğim.

Yüzlerce alana el uzatıp, yüzlerce konuyu biraz öğreneceğine bir tek alanda çalış, onun konularını derinleştir, daha iyi diyoruz. Birbirinden ayrı değildir o alanlar, birbirine bağlıdır o konular, birini hiç bilmezseniz, birinden hiç anlamazsanız ötekileri de gerektiğince kavrayamazsınız. Yalnız bir şeyi bilmekle yetinen onu da iyice bilemez. Gerçek bilgi birliktedir, bizim birbirinden ayrı konular sandığımız şeyleri birbirine bağlıyan birliği görmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder