19 Ağustos 2015 Çarşamba

BURDAYIZ / MEHMET EFE

Türk solunun inanmışları öldürüldü, namuslu ve cesurları "islamcı" oldu, "korkak bir karanlığa" koşullanmışları şizofren oldu, şarlatanları popülist, reklamcı, iş adamı, döviz borsa spekülatörü yada hükumet ortağı oldu. En acıklıları sabit fikirlileriydi. Değiştiremedikleri işçiler, deviremedikleri iktidar, anlaşılabilir bir söyleme dönüştüremedikleri diyalektikleri, yaşama geçiremedikleri iğdiş edilmiş idealler ve insani yanlarına toslayan sloganları, hınçları. Barlara, alkole, uyuşturucuya vurdular kendilerini. Homoseksüel, lezbiyen, mazoşist yada travesti oldular.

İnsanı, tüketicisini en savunmasız bırakan yönlendirici kesinlikle televizyon. Onu yalnızca izlersiniz. Düşünemez, hayal kuramaz, hayat tecrübelerinizi gözden geçiremez yada örneğin babanızın yüzündeki kırışıklıkları inceleyemezsiniz.

Çocuklarınızın en çok izlediği programlar hep aynı tür insanların dönüşümlü olarak ekrana geldiği programlardır. En çok izledikleri talk showun sunucusu "kafana göre takıl"macıdır. En çok izledikleri yarışma programının suncusu ayda en az bir kez eşcinsel kostümüyle show yapmaktadır.

Bir ümettik biz. Bir halka dönüştürdüler bizi. Uçsuz bucaksız bir atlastık, ülke yaptılar bizi. Bir millettik her geçen gün biraz daha kamuoyu olduk, seyirci olduk.  Bir millettik biz, kitleye döndürdüler bizi.

Milyonlarca insanın ölümü istatistiksel bir şeydir. Ama bir insanın ölümü, işte bu trajik bir şeydir. (Lenin)

Binlerce Iraklının yada Bosnalının katledilişini oturma odasından izlemek ilginçti, etkileyiciydi ama Fredy Mercury'nin AIDS'den ölümü trajiktir.

Siz halkı yönetirken adam gibi davranırsanız, kim adam gibi olmazlık edebilir? (Konfüçyüs)

Ölüm insana yeni görünür, oysa eski bir şeydir. (Turgenyev)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder