15 Eylül 2015 Salı

İHLAS ÇAĞRISI / RAMAZAN KAYAN

Seher vakti, şafak sökerken odamızın ışığı yanıyor, seccademiz serili, Kitabımız elimizde sayfalar açık ve ayetler biri kendine çekiyorsa bu bir samimiyet ifadesidir.

Resulullah'a sadakat babında söylenebilecek nelere sahibiz? Hırka-i Şerif ziyareti için tur düzenlememiz mi? Sakal-ı Şerif'i öpmek için kandil gecelerini gözlemek mi? Ezanı Muhammedi'ye ne kadar samimiyiz? Ezana icabetiniz oranında cevap veriniz, tabi dinlemekte olduğunuz müzik, seyrettiğiniz TV ezan sesini bastırmamışsa.

İnsanlar görür diye ameli terk etmek riyadır. İnsanlar görür diye amel etmek ise şirktir. İhlas da Allıh'ın seni bunlardan korumasıdır. (İmam Gazali)

Nemrutlarla uyum içinde İbrahimi öğretiyi taşırken sergilenen paradoksu nereye oturtacağız? 

Ashabı Kehf'ten geriye bize kalan sadece uyku mu?

Eğer birçok şey birinci tekil şahıs zamiri üzerine bina ediliyorsa kulluk ciddi bir sapma ile karşı karşıya demektir. Artık orada ihlas aranmaz.

Samimiyetin tükendiği yerde kozmetik ve parfümeri tüketim masraflarının yıllık yekününü unutan ile birkaç kapı ötede hasta çocuğunun reçetesine baka kalan bir ilaç alamayan komşuyu aynı dünyanın insanları sayabilir miyiz?

Mazlumların yediği joplar mı, yoksa tuttuğumuz takımın yediği goller mi bizi daha fazla üzüyor?

Radyo istek programlarında sıradaki parçayı tüm dünya Müslümanlarına ve özellikle Çeçen kardeşlerimize hediye etmekle onlara karşı sorumluluğumuzu yerine getirmiş oluyor muyuz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder