2 Eylül 2015 Çarşamba

NE YAPMALI / ALİ ŞERİATİ

Sömürgecilik bir topluma özellikle ilk girişlerinde tutuculuğa hücum adıyla dine, gericiliğe mahkum etme adıyla tarihe, hurafeleri ve irticayı ezme adıyla geleneklere karşı durarak insanları, seçme ve ayırt edebilme yeteneğinden yoksun, tarihsiz, geleneksiz, kültürsüz, dinsiz ve her şeysiz bırakarak sömürünün maddi ve manevi egemenliğine karşı, onu savunmasız bırakarak, maymunca bir taklit ile yegane övünç kaynağı modernleşme adıyla yeni harcamalar ve tüketim olan insanlar haline dönüştürmüştür. 

Bu dinin kitabı, ölüm ve fizik ötesinden önce, doğadan, dünyadan, hayattan, toplumların sosyal tarihinden söz eder.

İslam izlediği yolla izleyicilerine tarihte yollarını kaybettikleri çağların karanlığında bozuk yollar yüzünden fırka fırka oldukları, birbirlerinden kaçtıkları, düşünce çöllerinde ümitsiz ve korkak oldukları, bozuk yollarını sürdüremedikleri, ayrılık ve ihtilaflara katlanamadıkları, güç ve fırsatlarını boşu boşuna yetmiş iki fırkanın savaşında tükettikleri ve verimsiz laf kargaşalığı arasında yazgılarını unuttukları zaman, onlara bir tek şey öğretmiştir: YENİDEN KUR'AN'A DÖNÜN!

İnsanı sorumlu kılan şey onun 'insan' oluşudur.

Sartre'nin deyimiyle Avrupalının yediğini kusmamak için onun düşünce ve tecrübelerini kendimize ve öz benliğimize uydurmayalım.

Shandel'in deyimiyle; Sokrat felsefeyi gökten yere indirmiştir. Muhammed (s.a.v.) ise dini ahiretten dünyaya getirmiştir. 

İçtihat ruhumuzun kapısını açmalı ve gecikmeksizin bu gerçek ve sürekli İslami mekanizmayı harekete geçirmeliyiz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder