6 Temmuz 2015 Pazartesi

DÜZENE UYGUN KAFALAR NASIL OLUŞTURULUR? / E.A. RAUTER

Okulda insanlar imal edilir. İnsan yapma olayına eğitim denir. Aile çevresi, sinema, televizyon, tiyatro, radyo, gazeteler, kitaplar ve afişler de bir anlamda okuldur. Okullarda yalnız insan değil, hayat da biçimlendirilir.

Yasalar insanlarca yapılır, kimse kendine karşı yasa yapmaz. Zengin önce kendi varlığıyla hırsızı yaratır, sonra da hırsızlara karşı yasa yapar.

Okulu bitirince beynimizin bir kısmı bozulmuştur. Bir düşüncenin kafamıza nasıl geldiğini ne kadar geç anlarsak, bizleri işverenlerin amaçlarını gerçekleştirmek zorunda bırakan düşünceleri de kafamızdan o kadar geç atarız.

Ders programını öylesine değiştirmeliyiz ki, okullarda artık şartlanmış yurttaş üretilmesin.

Güven ve inanç bir zenginleşme sisteminin işlemesi için önemli koşullardır. Güvenen bir insan hesaplayan bir insandan daha kolay aldatılabilir.

Öğrendiklerimizi kim satıyor sorusuna verilen yanıtı, eğitim sonuçlarına bakarak çıkarabiliriz. Eğitimcilere sormaya gerek yoktur. Eğitimcilerimiz de bizim gibi aynı yöntemle aynı bilgilerle imal edilmiştir.

Eğitim tüm toplumsal alanlarda yığınla ihtiyaç varken emeğimizin böylesine savrulmasını itirazsız kabullenmemize hizmet eder. Bu ilana gösterilecek doğru tepki, halkın bu şirketin çamaşır tozlarını boykot etmesi olurdu. "Yalnız Persil %100 Persildir." cümlesi "Yalnız bok %100 boktur." cümlesi ile eş anlamlıdır.

İngiliz Neil'in eğitim deneyleri, insanların ne kadar az sınırlanırsa o kadar mantıklı davrandıklarını göstermişlerdir.

Okullarda özellikle ilkokullarda yapılan dersler boyunca sürdürülen delice üretimin ne çaplara vardığını söylemek güç. Ezenlerin okullarında öğütülen ana babalarımız, bugün onları öğrenciyken ezen öğretmenler gibi davranıyorlar.

Okullardaki ders programına, gazete, radyo ve tv programlarına karşı kendimizi savunmazsak, kafamızdaki düşünceler düşmanımız olmaya devam edecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder