5 Temmuz 2015 Pazar

ERMİŞ (NEBİ) / HALİL CİBRAN

Zaten hiçbir sevgi ayrılıktan önce derinliğin derecesini anlayamaz.

Siz aşka yol göstereceğinizi sanmayın. Çünkü aşk sizde değer görürse size her yolu gösterir.

Beraber terennüm ediniz, raksediniz, eğleniniz, neşeleniniz fakat her biriniz tekliğini unutmasın. Çünkü bir udun telleri aynı nağmeyle birlikte titrer fakat her biri ayrı ayrı. (evlilik hakkında)

Meşe ile selvi birbirinin gölgesi altında yetişemez.

Seve seve çalıştığınız zaman kendinizi kendinize, birbirinize ve Tanrınıza bağlamış olursunuz. Dokunduğunuz kumaş parçasını sevgiliniz giyecekmiş gibi yüreğinizden çektiğiniz ipliklerle dokumak...

Rüzgar iri çınarlara karşı kullandığı dilden daha tatlı bir dil kullanmaz çimen yapraklarının en küçüğüne...

Sevinciniz örtüsünü atmış kederinizdir. Ruhunu okşayan ud, bıçaklarla yontulan ağaçtan başkası mı?

Öldürülen kimse öldürülmek suçundan hesapsız bırakılmamak gerekir.

Elleri tertemiz olan kimseler, suçluların her kininden azade değildir.

Davulun sesini boğabilir, udun tellerini gevşetebilirsiniz. Fakat kim var ki, tarla kuşunu ötmekten men edebilsin?

Kalbiniz gündelik hayatınızın harikaları karşısında hayran kalabilseydi, ıstıraplarınızı sevinçleriniz gibi karşılardınız.

Dostunuzdan ayrılınca kederlenmeyin. Çünkü onun en çok sevdiğiniz cepheleri ayrılık içinde daha iyi görünür, nasıl ki dağa bakan kimse onu tırmanırken değil fakat ovadan bakarken çok daha iyi görür.

Konuşmaya başlayınca düşüncelerinizin huzurunu kaçırmış olursunuz. Konuşmalarınızın çoğunda düşünceleriniz yarı ölüdür.

Bülbül gecenin sessizliğini mi bozar, yoksa ateş böcekleri yıldızları mı rahatsız eder? Arı için zevkin çiçekten bal toplamak olduğunu görürsünüz, fakat çiçeğin de zevki arıya bal vermektir.

Hayatın kutlu yüzünü örten perde atılmakla beliren hayat asıl güzelliktir. Fakat hayat da sizsiniz perde de siz. Güzellik bir aynana kendine bakan ezeliyettir fakat ezel de siz, ayna da siz.

Mabedi ziyaretiniz istiğrak ile semavi vuslattan başka her şey için gizli kalsın. Tanrı kelimeleri sizin dudaklarınızla söylediği zaman onları dinler. Dağlar, ormanlar ve denizler "Senden bir şey dilemeyiz. Çünkü dileklerimizi içimizde doğmadan önce bilirsin. Dileğimiz yalnız Sensin ve Sen bize kendinden başka bir şey daha vermekle her şeyi vermiş olursun."

Tepeler arasındaki beyaz kavakların serin gölgelerinde oturarak uzaktaki tarlaların ve otlakların huzur ve istiğrakını paylaştığınız zaman, için için deyin ki:
"Tanrı akıl içinde istirahat eder. Vaktaki fırtına kopar ve kuvvetli rüzgarlar ormanları sarsar, gök gürültüleri ve şimşek çakmaları gökyüzünün ihtişamını ilan eder, o zaman kalbiniz hayretten ürpererek Tanrı hırs içinde kımıldıyor dersin. Tanrının evreninde bir nefes ve ormanında bir yaprak olduğunuz için siz de akıl içinde dinlenir, hırs içinde hareket edersiniz.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder