Ülkedeki tüm ekonomik, yasal, siyasal koşullar aynı kalsa,
ama kişisel bütünlük bizim insanımızın hayatına yaşayan bir değer olarak girse,
ülkenin sorunlarının yüzde yetmişinden çoğu sorun olmaktan çıkar.
Bütün kötülüklerin anası, bütün yanlışlıkların ve
geriliklerin kaynağı gerçeğe saygısızlıktır.
Kaybetmekten korkan insan, daha çoğuna sahip olmak ister ki,
sahip olduğu bazı şeyler kaybolursa, hiç olmazsa elindekiler geriye kalsın.
İnsanın kaçamayacağı en büyük otorite yine kendi vicdanıdır.
Sıradan bir insan olmaktan uzaklaştıkça sıradan insanlar
arasında kendinizi yalnız hissedersiniz.
Hayatlarını tribünlerden seyreden insanların kendilerini
güçlü hissetmeleri çok zordur.
İnsanlar korku nedeniyle değil, kendileri istedikleri için,
değerli bildikleri bir şeyi korumak, yüceltmek için de davranışta bulunurlar.
E.E. Cummings der ki; “Seni diğerlerinden farksız yapmaya
bütün gücüyle gece gündüz çalışan bir dünyada kendin olarak kalabilmek,
dünyanın en zor savaşını vermek demektir. Bu savaş başladı mı, artık hiç
bitmez.”
Don Juan: “Bir insanın kararlarının sorumluluğunu kabul
etmesi demek, o kararlar uğruna ölmeye hazır olması demektir.”
“Hiçbir şey diğerinden veya başka bir şeyden daha önemli
veya önemsiz olamaz.”
“İnsanoğlu öyle muhteşem bir potansiyel ki, kırdaki otlar
gibi özgürce büyüme imkanı bulursa kendi özü yönünde gelişir ve özgün insan
olur.”
“Eğer öğrenmek istiyorsan, kendini önemsemekten
vazgeçeceksin.”
“Savaşçı ölümün bilincinde ama aynı zamanda bunu umursamaz
bir tavır içerisindedir.”
“Ölüm düşüncesi insanoğlunun ruhuna çeki düzen veren tek
şeydir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder