4 Temmuz 2015 Cumartesi

KIRIK KANATLAR / HALİL CİBRAN

İlaçları ile benim bu mahpushanedeki varlığımı devam ettirebileceği için doktoru çağırmayın. Yatağımın ucuna rahibi de çağırmayın, çünkü onun efsunları  ne günahkarsam beni günahlarımdan kurtarabilir, ne de masumsam beni acilen cennete yollayabilir.

Erkek zaferi ve ünü satın alır, kadın da acısını çeker.

Konuşamadım, öyle ki kalbin konuştuğu tek dil olan sessiz kalmayı tercih ettim.

İçsel stresi dışa yansıtan bir görünüş, trajedi ve acıyı ne kadar çok edinmişse yüze de o kadar fazla bir güzellik katar ama sesiz iken saklı gizemleri açığa vurmayan bir yüz, hatlarının simetrikliğine rağmen güzel değildir.

Dünün kadını mutlu bir eş iken, bugünün kadını bezgin bir metrestir. Geçmişte ışıkta körce yürüdü, şimdi ise gözleri açık karanlıkta yürüyor.

Bir lambaya ışık ne ise, bir millete de kadın odur. Eğer lambadaki gaz az ise ışığı da loş olmayacak mıdır?
Gel şiddetli fırtınalara karşı koyan güçlü kuleler gibi olalım. Hadi gel düşmana ve onların silahlarına cesaretle karşı duran askerlik gibi olalım. Eğer vurulursak şehitler gibi öleceğiz, ama eğer kazanırsak kahramanlar gibi yaşayacağız. Engellere ve zorluklara cesaretle karşı koymak geri çekilmekten ve sessiz kalmaktan daha asildir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder